Evet Corona günlerinde aşk! Hayır çıldırmadım. Geçtiğimiz haftadan bahsediyorum! Mantığınızla psikolojinizin fırtınalı aşkı! Yazıya başlarken arkada bu şarkıyı açmanızı tavsiye ederim. 🙂
Sokaklarınıza bakın, mahallenizdeki Starbucks’a, her hafta kurulan pazarlara, İtalya’da balkonlarda şarkılar söyleyip enstrüman çalan insanlara. Gördükleriniz illüzyon mu? Hayır, gerçeklerin ta kendisi! İllüzyon olan nadiren baktığınız sokaklar değil hafta boyu önünüzde olan kıpkırmızı ekranlar!
Piyasanın iyimserliği de kötümserliği de abartılı oluyor her zaman. Demek istediğimi bir Matriks ekranını açıp bu haftayı izleseniz muhtemelen dışarıda zombilerin dolaştığını, 2020 yılında Mars’ta koloni kurabilen insanoğlunun şu anda yaşanan şoku atlatamayacağını düşünürsünüz. Fakat gerçekler öyle değil.
Piyasalar doyuma ulaştıklarında genelde bir günah keçisi bulurlar. Bu; ister bir salgın hastalık, ister iki tane kuleye vuran bir uçak, isterse de göstermelik savaşlar.
Her şokta, her kötü haberde piyasalar; ekonomideki görünüm ve bilançolardaki gerçekleşebilecek kötüleşmeyi tahmin edemediklerinden hep en kötüyü fiyatlamaya niyetlidir hele de mevcut piyasa 10 yıllık boğa iken!
İnsanoğlu ise psikolojik olarak boğa piyasasında zengin olma, ayı piyasasında ise geçinme derdine düşer! Hepiniz 3 hafta önceki hayallerinizle şimdiki hayallerinizi karşılaştırın. Daha dün 5 liraya aldığınız hisseyi 10 liradan satma hayalleri kurarken şimdi ekranda gördüğünüz 3 liraya bakıp hissenin 5 liraya, maliyetinize gelmesinin hayalini kuruyorsunuz değil mi? 5 liraya alıp 10 lira hayali kurduran da 3 lirayı gördüğünüzde 5 kira hayali kurduran da sizin psikolojiniz, yani piyasanın psikolojisi.
Demek istediğim şu, fiyatlara bakarken hissettiklerinizi tüm piyasa hissetmekte ve buna göre hareket etmekte. Dolayısıyla panik satışlar ve coşkulu alışlarda bunu tetikleyenin sizin psikolojiniz olduğunu unutmayın derim.
Ben gerçekleri görmemiz için bakmanız gereken yerin ekranlar değil sokaklar olduğunu düşünüyorum.
İnsanoğlu özünde hep iyimser, başına çok kötü bir şey gelme ihtimalini kendine konduramıyor. Yazının en başına gelecek olursak demek istediğim daha net anlaşılır. Bugün İtalya’daki durumu hepimiz biliyoruz, yeni Çin diye bahsedilen bu ülkede insanların genel olarak psikolojisi şu an bu gibi : tıklayın
Fakat aynı İtalya’da borsa %17 düştü hatta Cuma günkü yükselişi saymazsak bu sayı %25’e tekabül etmekte.
Paylaşmış olduğum Youtube videosuna bakın, sizler de bu hafta buna benzer videolar görmüşsünüzdür. Bir kişi balkona çıkıp şarkı söylemeye başlıyor, daha sonra bir kişi, bir kişi daha tüm mahalle birden şarkı söylemeye başlıyor.
Piyasalar da böyle. 2 hafta önce balkonundan cenaze marşı çalan birileri kelebek etkisiyle durumu bu noktaya getirdi. Şimdi bizim mahallede -piyasada- balkona çıkıp Ciao Bella şarkısını söyleyecek birini bekliyoruz. Paniğe gerek yok, şarkıyı duyana kadar hareket etmeyin yeter. Son olarak daha önce piyasalara yakından bakmanın anlamsızlığını anlattığım bir yazı vardı, böyle zamanlarda tekrar okuyun derim. O yazıya bir de Corona şoku eklenmiş oldu hepsi bu. 🙂
Kendinize ve sağlığınıza dikkat edin, tedbiri elden bırakmayın. Sevgiler!
Bu yazı başlı başına Bella Ciao şarkısını söyler nitelikte olmuş. 🙂
Kaleminize ve emeğinize sağlık, tebrikler!
Teşekkürler, begenmenize sevindim. 🙂